Gülser Sönmez – İtalya

Her insanın hayatında unutamadığı ya da unutamayacağı anlar vardır. Avrupa Gönüllü Hizmeti tam anlamıyla o unutulmaz anların yaşandığı bir projedir. Eminim çoğunuz kafanızın içinde “Tek başıma idare edebilir miyim, nasıl giderim, ne yaparım, ya dilim yetersiz kalırsa…” gibi birçok soru ve sorunla baş başa kalacaksınız. Bunların hepsini bir kenara bırakın! Bavulunuzu hazırlayın ve SADECE GİDİN. O kadar güzel şeyler sizi karşılıyor ki, anlatmaya günler yetmez. Farklı kültürlerden birçok arkadaş ediniyorsunuz. Hem onlar sizi ülkelerine davet ediyorlar, hem de siz Türk kültürünü ve sıcaklığını onlara yaşatmış oluyorsunuz. Kültürlerini, danslarını öğreniyorsunuz, hem de sizler bizim kültür, müzik ve danslarımızı göstermiş oluyorsunuz. Ortaya çok komik ve çok eğlenceli anlar, sahneler çıkıyor. Aynı evi paylaştığınız için, birçoğunuz her ne kadar alışık olmasa da sorumluluk almayı öğreniyorsunuz. Arkadaşlıktan öte bir şey çıkıyor ortaya. Bir kere gidince, tekrar, tekrar ve tekrar gitmek istiyorsunuz.

Koskoca 2 ay ve siz bu arada gönüllü olarak çalışıyorsunuz. Yeni fikirler üretiyor, tüm gönüllülerle birlikte bir şeyler ortaya koyup, onları gerçekleştiriyorsunuz. Bambaşka, bildiğiniz ve alıştığınızdan tamamen farklı bir ülkede yaşıyorsunuz. Benim bulunduğum yer İtalya’nın güneyinde küçücük ama çok sevimli bir kasabaydı. Sabahları kilisenin çan sesiyle uyanıyordum, ilk zamanlar bunu çok garipsemiş olsam da alışmak çok zaman almadı. Yemeklerinden bahsetmeye hiç bahsetmiyorum, çünkü başlarsam duramayabilirim. Sadece size küçük bir ipucu verebilirim; olur da İtalya’ya yolunuz düşerse risotto ve panzerotto yemeyi unutmayın.

Roma’ya yakın bir yerde, ülkedeki diğer yeni AGH gönüllüleriyle birlikte bir hafta süreyle kampa alındığımız bir eğitim gerçekleşti. Tabi biz de bu sırada Roma’yı da görme fırsatı bulduk. Eşsiz duruşuyla Colosseum’u ziyaret ettik. Roma başta Collosseum olmak üzere birçok tarihi binaya ev sahipliği yapıyor. Ve İtalya’nın en efsanevi şehri Venedik… Ben oraya tek başıma gitmiştim ve halk o kadar yardımsever ve misafirperverdi ki, ne zaman ihtiyacım olsa içtenlikle yardımcı oldular. Hem gönüllü arkadaşlarım olsun hem de İtalya’nın yerel halkı size çok güzel anlar yaşatıyorlar.

Kısacası şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki AGH, belki de birçoğumuzun hayallerinin gerçeğe dönüştüğü bir proje…