Yıldız Özada – İSKOÇYA

Merhabalar… Ben Yıldız, Ekim 2010’da 11 aylık EVS projesinde görev almaya başladım. Projeye kabul edildiğim ilk aşama belki kısa sürede gerçekleşti ama sonrasında projenin kabulu için tekrar beklemek, yine daha sonra vize kabulü için beklemek sabır isteyen bir süreçti. Bununla birlikte herşeye rağmen beklemeye ve sabretmeye değdiğini gördüğüm bir süreç.Herkese de tecrübe etmesini tavsiye ederim.Sonrasında acaba beni kim nasıl karşılayacak merakı içinde ev sahibi organizasyonumdan bir personeli, elinde üzerinde adım yazılı A4 boyutundaki kağıdı tutarken hava alanında bulabildim. Edinburgh’ta gönüllü olmanın benim için büyük bir şans olduğunu söylemek istiyorum. Çünkü Edinburgh İskoç kültürünün etkisinde sımsıcak ve bir o kadar da güzel bir şehir. İskoçya’nın başkenti olması Edinburgh’da ulaşım gibi birçok kolaylığı da beraberinde getirmekte. Buranın kış boyunca en renkli zamanları Christmas ve yılbaşı dönemiydi. O dönemde sadece bu sokak partilerine katılabilme bahanesiyle bile dünyanın dört bir yanından turistlerin üşenmeden geldiğini gördüm. Çalıştığım ev sahibi organizasyonunda birçok farklı ülkeden insan çalışıyor ve herkesin aksanı başka tabiki. Ancak İskoç aksanı bambaşka ve ilk 2 ay beni en çok zorlayan da bu oldu. Soldan akan trafikte ne yöne bakacağıma alışabildim ama İskoç usulü yemeklere (en popüleri balık ve kızarmış patatesi birlikte yemek) alışabilmem ise pek mümkün gözükmüyor.

Çalıştığım projeden bahsetmek gerekirse; projemizin amacı kısmi zihinsel ve bedensel engellilerin sosyal hayatlarına uyumlarını kolaylaştırmak ve bu yönde onları çeşitli aktivitelerle desteklemek. Mesleğimle uzaktan yakından ilgili olmayan bir projede çalışıyorum, çalışma alanı da oldukça farklı. Bu kadar farklı bir alanda çalışmak ise bana başka bir alanda kendimi tecrübe etme imkanını sunuyor. Proje boyunca üstlendiğim değişik sorumluluklarım var. Fiziksel yada zihinsel engelleri olan servis kullacılarıyla sinemaya, tiyatroya, müzikale  ya da bowlinge gitmek; domino gibi oyunlar oynamak rutin  aktiviteler arasında. Aynı zamanda gelecek yılın EVS gönüllülerinin seçilmesinde diğer EVS proje arkadaşlarımla ve koordinatörümle ortaklaşa çalışmaktayız. Yakın bir zamanda da projeyi destekleyen araştırma projelerinde görev almaya başlıyoruz.  Proje kapsamında  üç farklı alt birimde Edinburgh şehir merkezine yaklaşık 20 dakika uzaklıktaki yerlerde çalışıyoruz. Kaldığım yer de çalıştığım organizasyonun alt birimine ait. Kaldığım bina iki katlı, üst katı ofis ve engellilere ayrılmış özel odalardan oluşmakta. Birinci kat her sene değişen EVS gönüllülerine ayrılmış. Kaldığım daire bana ait gibi gözükse de kimi zaman gece vardiyasına kalan ev sahibi organizasyonumdaki personel dairemde boş olan odayı kullanıyor.  Aynı binada hem çalışıyor hem de ikamet etmem işimle normal hayatımın birbirini etkilemesine kimi zaman sebep olabiliyor. Bu nedenle kaldığınız yerin iş yerinizle aynı binada olmamasına dikkat etmenizi tasiye ederim. Bana göre EVS de hayatın bir parçası olduğundan kimi zaman projeden keyif almak kimi zaman da sıkılmak normal. Kendi projemden örnek vermek gerekirse kış döneminde gönüllülük saatini dolduracak kadar aktivite bulamadığımızdan sıkıldığım anlar oldu. Gönüllülük saatinizi verimli bir şekilde kullanmak projeden keyif almamız için önemli. Yakınmak çözüm olmadığından birkaç basit öneride bulundum (Türkçe, tavla öğretmek, organizasyon için araştırma projelerinde görev almak gibi). Sizin önerileriniz, projeden olan beklentileriniz samimiyetle dile getirmeniz ve uygulamaya koyma konusunda istekli davranmanız gönüllülük saatlerinizin daha verimli bir şekilde yürütülmesini sağlıyor. Ayrıca yaptığınız önerilerle sizin için dezavantajlı tarafı da avantaja dönüştürme fırsatını elde etmiş oluyorsunuz.

Peki ya EVS ile birlikte normal hayatım.. EVS projesinde bulunmamın en keyif aldığım yönü farklı ülkelerden edindiğim yeni arkadaşlarım oldu. Proje arkadaşlarım Avusturya, Almanya ve İsveç’ten. Diğer projelerden olan EVS gönüllüsü arkadaşlarım ise Fransa, İtalya ve İspanya’dan. Çok kültürlü bir ortamda bulunmak inanılmaz eğlenceli, üstelik ingilizcenin dışında başka dillerde de ufak tefek  pratik yapma fırsatımız da oluyor. Dünya mutfağından oluşan hazırladığımız akşam yemekleriyle ve birlikte  düzenlediğimiz aktivitelerle oldukça keyifli anlar geçirdiğimiz oluyor.

Herhangi bir EVS projesinde daha önce görev almadıysanız hemen araştırmaya koyulun derim. Eminimki asla pişman olmayacaksınız. Yalnız proje seçimi ve ev sahibi organizasyonunuzu konusunda oldukça dikkatli davranmak gerek. EVS hakkında herhangi bir sorunuz olursa yanıtlamaktan memnuniyet duyarım. Son olarak tavsiyeleri doğrultusunda vizemi sorunsuz bir şekilde aldıktan ve buraya geldikten sonra da desteklerini sürdüren gönderici kuruluşum Yaşar Üniversitesi’ne ve M.Gökay Özerim’e çok teşekkür ederim.  Hepinize EVS boyunca bol şanslar ve iyi projeler diliyorum.

Edinburgh’dan selamlar!