Hande Alagöz – İtalya

 Avrupa Gönüllülük Hizmeti başvurusunu gördüğümde karar verme sürecim sadece iki dakikamı aldı. İtalya ya gidiyorum demem beraberinde hakikatli direnişi de getirdi. Tatlı telaşemde desteğini hiç esirgemeyen arkadaşların varlığıyla yolculuğum nasıl mı başladı?

 198009_10151249369308971_1703987192_nDear italian diary, first day I got lost and I took a taxi… Şimdi her şeyi başa sarıyorum. Hemen hemen her AGH gönüllüsü gibi aklımda yolculuğum esnasında  önümüzdeki 2 ayı nasıl değerlendireceğim vardı. Tabi ki de bunların arasına kaybolmayı eklememiştim. Ya da İngilizce bilmeyen bir İtalyan taksi şoförüne gideceğim yeri İngilizce anlatmaya çalışmak da planlarımının arasında değildi. İngilizce konuşma oranı fazlasıyla düşük denildiğinde ciddiye almamıştım taki bir dili yaşayarak öğrenene kadar… Ve nihayet doğru yerde yani Altamura sakinlerinin buluşma noktası olan Porta Bari’de bir İtalyan adamın bana yağmuru göstererek Altamura’ya hoş geldin demesiyle kendime geldim. Ki siz burada Sante’yle tanışmış oldunuz. Kendisi çılgın bir İtalyan olmakla kalmayıp beni evime bırakan değerli ulaştırıcımdır.

 Kendimi desteğini ve güler yüzünü hiç esirgemeyen insanlarla çalışırken buldum. Ne kadar yoğun, yorgun, stresli olurlarsa olsun enerjilerini eksiltmeyen yeni iş arkadaşlarım; Birgit Lucia Sante Carles Mino işte LİNK’ in yaratıcı kadrosu.

green christmas Oldukça sakin bir kasaba olan Altamura’da yaşam oldukça huzurluydu. Fransız ev arkadaşlarımın arasında tam bir Fransız kalmıştım. Laf aramızda Fransızcayı sökebilme ihtimalim iki İngiliz gönüllü gelene kadardı. Sonra bir Fransız ve bir Alman ve bir Makedonyalı. İspanyol ve Ermeni ve daha nice gönüllüler. Ev halkının wifii arayışlarındaki son durumunu görmeniz gerekirdi. Bir pazar klasiğimiz olarak kahvaltıda yenilen pasta. Mutfak maceraları ve beraber keşfedilen bir kültür… Oldukça eğlenceli geçen günlerde kendi sosyal çevremi kurmuştum bile. Ee önümüz şükran günüydü. Şükran gününü kim yalnız geçirmek isterdi ki? Her ülkenin sırayla düzenlediği geleneksel gecesinde o akşam Türk kahvesi vardı. Söyler misiniz baktığım kahve fallarındaki ‘hanene ay doğmuş’ özlü kahve sözünü kim İtalyancaya çevirir? Hoş google translate bile cüret edemedi.

Gün geçmiyordu ki İngilizce bilen İtalyanların sayısı çoğalsın! Hemen İtalyanca derslerine başladık. Ah şu Latin dilleri. Feminen- maskülen. Bu arada ola ki günün birinde bir İtalyan size İtalyanca öğretmeye kalkarsa sakın aksan yapmaya çalışmayın benden size söylemesi. Ayrıca küçük bir uyarı, İtalyanlar kart oyunlarını fazlasıyla ciddiye alıyorlar bunu da unutmayın.

65119_10151246510433971_2050810778_nAnsızın katıldığım toplantılara bir yenisi daha ekleniyorken Christmas için geri dönüşümden oluşan bir proje yapmaya karar verdik ve buna Green Christmas adını verdik. Haftanın belli günleri halkı çağırıp workshop düzenledik. Çok geçmeden eğitim için Milano’ya (Verbania) gittim. Sakin kasaba hayatımın yerini tüketim almıştı. Milano da yaşamak hiç İngilizce konuşmamak demekmiş onu anladım. Altamura’ya geleli daha iki hafta olmuşken kendimi İtalyanca oyunlar oynarken bulmuştum. Yeni tanıştığım gönüllülerle kültür alışverişimiz, kareoke patilerimiz ve soğuktan donarken ısınmak için yapılan gangham style. Sonralarıysa hep aynı; eğlenmek ve eğlenmek… LİNK’in arşivi için çektiğim fotoğraflar. Çat pat konuşabildiğim İtalyancamla verdiğim workshoplar…

531795_10151247982153971_957106051_nAGH benim için oldukça güzel bir deneyimdi. Farklı kültürleri barındıran insanlarla yaşamak, tüm noeli gönüllü olarak geçirmek ve yeni yılı evin gibi hissedebildiğin bir yerde arkadaşlarınla geçirmek. Başkaları için bir şeyler yapabildiğini görmek ve şimdi kendin için bir şeyler yaptığına tanık olmak…

 Woody allen filmleriyle büyüyen kız İtalya’dan hafifleyen yapılacaklar listesiyle evine dönerken oldukça mutluydu. Teşekkürler AGH.