Ceyhun Dönmez – İtalya

¿AVRUPA GÖNÜLLÜLÜK HİZMETİ?

Yalnızca bir kere dahi yurt dışına çıkıp, orada bir kaç ay yaşadıysanız bu bağımlı hale gelmeniz için yeterlidir. Bu öyle bir bağımlılıktır ki artık her fırsatta yurt dışına çıkmayı arzularsınız.

  Bu yazdıklarım yurt dışına çıkmak isteyip de, çıkmaya korkanlar için. Çünkü aklınızdan bin bir tane şey geçiyor biliyorum. “Ya orada başıma bir şey gelirse?”, “Nasıl beslenirim?”, “Nasıl bir çevre beni bekliyor?”…  Ve daha bir sürü doğal ama gereksiz sorular belirmeye başlar. Asıl endişelenmeniz gereken ise, ilk cümlelerde bahsettiğim o duygudur. Bir kere aldınız mı o tadı bir daha, bir daha ve bir daha isteyebilirsiniz. Hangi programla çıkmış olursanız olun hepsi dünya görüşünüzü baştanbaşa değiştirecek eşsiz birer tecrübedir.

  Ben bu tadı ilk, üniversite 3. Sınıfta Erasmus+ Öğrenci Hareketliliği Programı ile gittiğimde almıştım. Döndükten 1,5 sene sonra bu sefer bir Erasmus + AGH projesi çıktı karşıma ve bir dakika dahi düşünmeden başvurdum. Daha seçilip seçilmeyeceğim belli bile değilken işimden istifa ettim ve neyse ki seçilmiştim. 1,5 sene sonra tekrar yurt dışında yaşama fırsatı yakalamıştım.

2 ay boyunca Avrupa’nın farklı yerlerinden gelmiş bir sürü insanla beraber birşeyler ürettik, sohbet ettik, paylaştık. İnanın bana böyle bir süreçte edindiğiniz arkadaşlıklar çok farklı oluyor. Benim için bütün bu program genelinde çok özel olan 1 hafta vardı. Koskoca 2 ay içinde özellikle o 1 hafta beni çok etkilemişti. Neden mi ? AGH projesine gittiğiniz ilk aylar içerisinde, gittiğiniz ülkedeki sizin gibi yeni gelen bütün gönüllülerin toplandığı ve bir çeşit oryantasyon diyebileceğimiz “On Arrival Training” adını taşıyan eğitime çağrılıyorsunuz. Eğitmenler eşliğinde 1 hafta boyunca bir otelde kamp yaptık. Her gün o kadar dolu ve yoğun geçiyor ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Yaklaşık 37 farklı milletten toplamda 45 kişiydik. Herkesin kültürü, inancı, dini, rengi bambaşkaydı ama herkes mi birbiriyle bu kadar iyi anlaşır ? Orada bulunan herkes daha aydınlanmış bir bilince sahipti, hepimiz dünyaya çok farklı bir pencereden bakıyorduk. O hafta boyunca fark ettik ki dünya barışı aslında mümkün.

Bütün bu yaşadıklarımdan sonra kendimi artık bir barış elçisi gibi hissediyorum, çok başka bir perspektiften bakıyorum ve bunu herkesin deneyimlemesini istiyorum. Belki zamanla dünya daha güzel bir yer olabilir.

Ceyhun Dönmez